Savunma Mekanizmaları: Kendimizi Korumaya Çalışırken Nasıl Kayboluruz?
BLOG
10/20/20252 min read


Savunma Mekanizmaları: Kendimizi Korumaya Çalışırken Nasıl Kayboluruz?
Bazı davranışlarımızın nedenini fark etmek bazen zordur.
Kimi zaman birini suçlarız, kimi zaman konuyu şakayla geçiştiririz, kimi zaman da hiçbir şey olmamış gibi davranırız.
Tüm bunlar aslında farkında olmadan kullandığımız psikolojik savunma mekanizmalarıdır.
Savunma mekanizmaları, zihnimizin acı veren duygu ve düşüncelerle başa çıkmak için geliştirdiği otomatik tepkilerdir.
Amaç, bizi korumaktır; bazen bir kırılmayı, bazen bir utancı, bazen de suçluluğu taşımak çok zor olduğu için bu mekanizmalar devreye girer.
Kısa vadede rahatlatıcı olsalar da, uzun vadede gerçek duygularımızla temas kurmamızı zorlaştırabilirler.
Zihnimizin Sık Kullandığı Savunma Biçimleri
1. Bastırma
Zihin, taşıyamadığı bir duyguyu veya anıyı bilinçdışına iter.
Böylece kişi hatırlamaz, ama o duygunun etkisi bedeninde veya davranışlarında yaşamaya devam eder.
Bir şeyi “artık unuttum” desek bile, bazen o duygu hâlâ içimizdedir.
2. İnkar
Gerçeği kabul etmek çok acı verici olduğunda, kişi “Bu bana olmaz.” der ve gerçeği yok sayar.
Kaybı, ihaneti, hastalığı veya hayal kırıklığını reddetmek; bir süreliğine güvenli bir alan yaratır ama içsel iyileşmeyi erteler.
3. Yansıtma
Kendi içinde kabullenemediği bir duyguyu başkasına yüklemektir.
“Benden nefret ediyor.” dediğimizde, aslında o duygunun içimizdeki bir yankısı olabilir.
4. Rasyonalizasyon (Mantığa Bürünme)
Duygusal bir olayı, hissettiğimiz acıdan kaçmak için mantıklı açıklamalarla yumuşatırız.
“Zaten benim için uygun değildi.” derken, aslında kırgınlığımızı akılla örtmeye çalışırız.
5. Yüceltme
Öfke, kıskançlık, suçluluk gibi zorlayıcı duygular üretken alanlara dönüştürülür.
Bir sanat eseri, bir spor disiplini ya da toplumsal fayda haline gelir.
Bu, en olgun savunmalardan biridir — duygunun dönüştürülmüş hâlidir.
Savunmalar Zayıflık Değil, Zihinsel Dayanıklılıktır
Her bir savunma, bir dönemin zorlanmasına karşı geliştirilmiş bir baş etme biçimidir.
Ama bu mekanizmalar sürekli kullanıldığında kişi duygularıyla arasına bir perde çeker.
Sonuçta, artık neyi hissettiğini değil, hissetmemek için ne yaptığını yaşamaya başlar.
Terapi süreci, bu perdeyi aralamak için güvenli bir alan sunar.
Orada amaç “savunmaları kırmak” değil, onların neden orada olduklarını anlamaktır.
Çünkü anlamak, kendine karşı yargısız bir farkındalık kazandırır.
Belki sen de duygularını bastırarak, gülümseyerek ya da akla bürüyerek korumaya çalışıyorsun.
Unutma: savunmalar seni korudu, ama artık hayatını şekillendiriyor olabilir.
Kendini daha yakından tanımak, iç dünyandaki bu koruma biçimlerini fark etmek ve duygularınla yeniden bağlantı kurmak istiyorsan; profesyonel destek bu yolculuğun en sağlıklı başlangıcıdır.
Psikolog Zehra Yıldız Taşar | Antalya & Online Danışmanlık
psk.zehrayildiz@gmail.com
Hızlı Bağlantılar


"Her içsel yolculuk, bir adımla başlar. O adım için buradayız."
